Haftanın Kitabı'nda Ceyhan Usanmaz, dikkat dağınıklığını Candy Crush ile ele alan Alfie Brown'ın "Keyif Almak: Candy Crush ve Kapitalizm" adlı kitabını inceliyor.
Geçen yıl bu zamanlar yayımlanan Çalınan Dikkat kitabının (çev. B. E. Aksoy, Metis) bu kadar dikkat çekeceği muhtemelen tahmin edilmemişti. Oysa hepimiz farkındaydık bir şeylerin yolunda gitmediğinden, bir terslik olduğundan. Zaten yazar Johann Hari de, kişisel deneyimlerinden yola çıkmış odaklanma problemini araştırmaya ve bir çözüm yolu bulabilmek için de uzmanlarla görüşmeye başlamış. İşin ürkütücü yanı, uzmanların da aynı dertten muzdarip olmaları!
Uzun süreli odaklanma gerektiren faaliyetlerden biri olarak nitelendirebileceğimiz kitap okumak örneğin; bu konuda bir 'düşüş' yaşanıp yaşanmadığını anlamak için çeşitli istatistiklere ihtiyacımız yok aslında; yalnızca yakın çevremizi gözlemlemek bile yeterli olabilir. Ancak Johann Hari, daha endişe verici bir durumu ortaya koyuyor: "Otuz yılı aşkın süredir Los Angeles Times gazetesinde kitap eleştirmeni ve editör olarak çalışan David Ulin ile ilk tanıştığımızda, uzun süreli derin okuma yapma kabiliyetini kaybetmiş olduğunu, çünkü ne zaman bir kitabın başına oturmaya kalksa çevrimiçi sohbetin cazibesine kapılıp durduğunu söylemişti. Bütün hayatı kitaplar olan, çok zeki bir adamdı bunu söyleyen. Durum endişe vericiydi."
Üstelik tek örnek David Ulin değil ve tek sorun da çevrimiçi sohbet değil. Altmış yaşındaki bir profesörle de bir araya geliyor Johann Hari. İrade gücü ve disiplin konularında uzman olan (İrade adlı bir kitabı var kendisinin) Prof. Roy Baumeister da 'dert yanıyor' Johann Hari'ye: "'Dikkatimi eskisi kadar kontrol edemediğimi hissediyorum ben de,' dedi. Eskiden saatlerce okuyup yazabiliyormuş, şimdiyse 'zihnim pek rahat durmuyor gibi.' Kendisini kötü hissettiğinde telefonunda oyun oynuyormuş ve bunun eğlenceli olmaya başladığını fark etmiş son zamanlarda. Muazzam bilimsel çalışmalarından kafasını çevirip Candy Crush Saga oynadığını hayal ediyorum onun. 'Eskisi gibi konsantre olamadığımı görebiliyorum,' dedi ve ekledi: 'Buna boyun eğiyor gibiyim ve kendimi kötü hissediyorum.'"
Diğer bir deyişle, içinde bulunduğu durumdan rahatsız olan herkesin dikkatini çeken bir kitap oldu Çalınan Dikkat, ilk yayımlandığı dönemde sosyal medyada belki de en çok paylaşılan kitaplarından biriydi ve zaten kısa sürede de ikinci baskısını yaptı Türkçede. Şimdi, popüler bir tabirle söylersek, Çalınan Dikkat kitabını sevenlerin seveceği yeni bir kitap daha yayımlandı Türkçede; Alfie Bown'un Keyif Almak: Candy Crush ve Kapitalizm isimli çalışması.
Keyif Almak kitabında bir vaka incelemesi olarak Candy Crush oyununun ele alınmış olması ya da diğer bir vaka incelemesi olarak Taht Oyunları dizisine değinilmesi bizi o kadar da rahatlatmamalı! Evet, artık o oyun ya da o dizi birçoğumuz için geride kalmış olabilir ama elbette Alfie Bown onları birer örnek olarak 'kullanıyor'; asıl mesele, neden bir şeylerle dikkatimizi dağıtmaya ihtiyaç duyduğumuz... Örneğin şöyle yanıtlıyor Alfie Bown, "Aslında Candy Crush oynamayı arzulamıyoruz ama ne yazık ki çalışmak zorundayız ve sadece çalışırken kafa dağıtmaya ihtiyaç duyuyoruz. (...) Ortada dikkatimizi odakladığımız düzenli ve üretken/verimli bir işin ve gerçekliğin olduğu gibi sahte bir avuntu sağladığını söyleyebiliriz." Ya da şöyle bir cevap veriyor, "Dikkat dağıtmanın cazip olmasının nedeni, 'işe döndüğümüz' zaman belli bir tatmin ve memnuniyet havası yaratmasıdır. (...) birkaç dakika geçirdikten sonra işe dönebilir ve matah bir şey yapıyormuş gibi hissedebiliriz." Ama, belki de altı özellikle çizilmesi gereken satırlar şunlar: "Dikkat dağıtıcılar olmasa, iş memnuniyetimiz muazzam şekilde azalırdı. Daha doğrusu, bu durumda örgütlü memnuniyetsizlik büyük ihtimalle artardı, çünkü o zaman insanlar kendi yabancılaşmalarından bu gibi yollarla kaçmak yerine, onunla giderek daha fazla yüzleşmek zorunda kalırdı." Kısacası yeni sorular/sorunlar ortaya atıyor Alfie Bown...
Alfie Bown
Keyif Almak:
Candy Crush ve Kapitalizm
çev. Emine Ayhan
Epona Yayıncılık, 2023, 119 s.